Sadullah Ergin’in AKP’den HBB adaylığı açıklandığı gün (Kendisini açıktan desteklememe rağmen) seçim kaybedeceğini ifade etmiştim.
Hatay’a gelip seçim çalışmalarına başlayan Ergin’in seçim kaybedeceğini yüzüne karşı da söylemiştim.
Bana aynen şöyle cevap vermişti;
“Sen rahat ol, en az 70 bin farkla seçimi alırım ben”
Bende “Sen bu seçimi alırsan ben de Gazetecilik mesleğini bırakacağım” demiştim.
Ne oldu? Kaybetti.
*
Sonraki seçimde, İbrahim Güler henüz AKP il başkanlığı görevini yürüttüğü dönemlerde adı HBB adaylığında geçmeye başlamıştı.
Hatta bir canlı yayın programına konuk olmuş, hem genel hem de yerel siyaset hakkında değerlendirmelerde bulunuyordum. O programda “İbrahim Güler HBB adayı olursa seçimi kaybeder, ben yerinde olsam ilk seçimde milletvekili adayı olur ve seçilir Ankara’ya giderim” demiştim.
Kaldı ki bunu, Güler aday olduğunda yakın çevresindeki dostlarına da defalarca söylemiştim. Sözde AKP’lilerin ve sözde dava adamlarının bazılarının açıktan, bazılarının ise gizliden CHP’nin adayı Lütfü Savaş’a çalıştıklarından bile bahsetmiştim. Ancak Sadullah Ergin gibi onlar da bana inanmadılar, yada inanmak istemediler.
Aynı Sadullah Ergin’in bana verdiği cevaba benzer tavırla “Sen rahat ol, biz seçimi almışız” diyerek benim tüm söylemlerimi havada bırakmaya çalışmışlardı.
Sonra ne oldu? Kaybetti.
*
Gelelim 2024 Mart ayında yapılan son yerel seçimlerine…
Bu defa AKP’nin adayı şimdiki mevcut HBB Başkanı Mehmet Öntürk idi.
Öntürk’ün adaylığı açıklandığında CHP’nin adayı olan Lütfü Savaş en az 3 puan öndeydi. Yani Lütfü Savaş maça 3-0 önde başlamıştı.
Ancak seçmenlerin beklediği bir takım hamleler vardı. Lütfü Savaş seçmenlerin beklentilerine ve şikayetlerine aldırış etmemişti.
Seçim kazanacağından o kadar emindi ki, “Kimseye ihtiyacım yok, ben bu seçimi tek başıma alırım. Halk bana oy veriyor” tavırları dikkatlerden kaçmıyordu. Hal böyle olunca, AKP o arada 3 gol attı ve durumu 0-0 yapmayı başardı.
Seçim öncesi Lütfü Savaş’ın yakın çevresine de CHP’nin seçim kaybedeceğini dile getirmiştim.
Onlar da “Allah’ın izniyle bu defa 110 bin fark değil, en az 200 bin farkla seçim kazanacağız. Sen rahat ol” diyerek benim öngörülerimi hafife almışlardı.
*
Oysa bakacak olursak Sadullah Ergin veya İbrahim Güler kötü insanlar mıydı? Bu şehri yönetebilecek kabiliyet onlarda yok muydu?
Bana göre kötü değillerdi ve bu şehri yönetebilecek kabiliyetleri de vardı.
Ama ne oldu? AKP teşkilatlarının çevirdiği entrikalarla seçimi kaybettiler. Teşkilattaki bazı zevatlar, kendi önlerinin açılması için Ergin ile Güler’e seçim kaybettirecek kadar adi ve alçaklardı.
Lütfü Savaş’ın durumu ise biraz daha farklı. Lütfü Savaş’ı bir ağabey gibi severim, ama ne yazık ki o da kendi kendini bitirdi.!
*
Gelelim mevcut HBB Başkanı Mehmet Öntürk’e…
Öntürk’ün şu an etrafında bulunanların bazılarının Ergin ile Güler’e seçim kaybettiren isimlerden oluştuğunu çok iyi biliyorum.
HBB’de bir şebeke oluştuğu, bu şebekenin her istedikleri olduğu ve işlerine gelmeyen durumlarda ise topu Mehmet Öntürk’e atmaları bana hiç yabancı gelmiyor.
Aynısını Sadullah Ergin’e de yapmışlardı ve halkı Ergin’e düşman etmişlerdi.
Şu an aynı taktik başkan Öntürk’e uygulanıyor.
Öntürk’ün bu konuda çok dikkatli olması ve etrafında bulunanları hafife almaması gerekiyor. Bu ekibin, kendilerine güvenenleri katakullelerle nasıl bitirdiklerini gözardı etmemek lazım!
Başkan Öntürk Sadullah Ergin, İbrahim Güler ve Lütfü Savaş gibi söylemlerimi art niyete bağlamaya çalışırsa, söylemlerimi dikkate almaz ve rehavete kapılıp “Sen rahat ol” derse, 4 yıl sonra olacaklara katlanmak zorunda kalır.
Bana hep “Sen rahat ol” dediklerinde, oysa ben hep rahattım zaten.
Umarım Mehmet Öntürk benim kadar rahat olmaz da, bunları etrafından temizleme fırsatı bulur.!
(Mustafa Zeki Oğur)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.