Siyasi partiler canlı organizmalar gibi doğar, gelişir, büyür ve sonra çürüyerek siyasi hayatlarına son verir. Türkiye’nin siyasi tarihi böylesi siyasi partilerin örnekleriyle doludur. Bazı misaller vermek gerekir ise Adalet partisi, Anavatan partisi, Doğruyol partisi bu konuda örnek gösterilebilir.
Buna karşılık Türkiye Cumhuriyetin kurucu siyasi partisi olan CHP Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlam temellerine oturduğu için yaklaşık yüz yaşına gelmiş bulunuyor. Ancak açık söylemek gerekir ise Cumhuriyetin ilanından kırk gün önce kurulan Cumhuriyet Halk Partisi son on yıldır başta Feto olmak üzere çeşitli iç ve dış güçler tarafından aleni bir şekilde çökertilmek isteniyor. Dolayısıyla CHP’ye Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti şeklinde nitelemeler ve adlandırmalar gittikçe zayıflıyor. Bu yazının konusu CHP olmadığı için bu değerlendirmemizi kısa keselim ve esas konumuz olan Hatay AK Parti’nin çürümüşlüğe yüz tutmuş tarafına dönelim.
Hatay AK Parti’de bugüne kadar çok sayıda insan hiç hakketmediği halde çeşitli mevkilere getirildi. Bazıları milletvekili,oldu bazıları bakan oldu, bazıları gurup başkan vekili oldu, bazıları Belediye başkanı oldu ve birçok insan yerel yönetimlerde İl genel meclisi yada Belediye meclis üyesi oldu. 2002 yılında Hatay’da AK Parti’den milletvekili seçilen Fuat Geçen, İsmail Soylu ve Mehmet Eraslan’ı bu partide hatırlayan varmı? Hatay AK Parti’de uzun dönem siyasi kurmaylık yapan Sadullah Ergin bugün AK Parti’ye muhalefet yapan bir partinin genel sekreteri konumunda oturuyor. Bütün bu örnekler Hatay AK Parti’deki yaşlanmanın ve çürümüşlüğün bir göstergesi değil’mi?
‘’Peki Hatay AK Parti neden çürüme sürecine sürükleniyor?’’
AK Parti’nin kuruluş temelinde ideolojik temeller yoktu. 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Türkiye’de siyasetin çürüdüğünü gözlemleyerek Türkiye’yi bu çürümüşlükten kurtarmak için ‘3Y’ ile adlandırılan ‘yoksulluk, yolsuzluk ve yasakların kaldırılması diye tarif ediliyordu. İşte bu ‘3Y’ AK Parti’yi kısa süre içerisinde Türkiye toplumunun umudu haline getirdi. Ve kısa bir süre sonra AK Parti’yi iktidara taşıdı. Bugün hala da AK Parti iktidarda ise bu 3Y ‘ye toplumun duyduğu güvenden kaynaklanıyor. Ancak bu 3Y ‘ ile 2002 yılında başlayan AK Parti mücadelesinin bugün aynı heyecanla devam ettiğine inanmak oldukça zor. 18 yıllık süre içerisinde bu mücadele anlayışı törpiliyen çok sayıda olaya Türk toplumu şahit oldu. Örneğin yabancı uyruklu bir iş adamının bakanlara verdiği rüşvetlerle ilgili iddialar kamuoyunda çok tartışıldı.Hatta belki bu tartışmalar üzerine bu bakanlar görevden alındı. Ama bu olay Türkiye toplumuna bu iddialar bizce inandırıcı bir şekilde anlatılamadı.
‘’Balık baştan kokar’’ şeklindeki özdeyiş ne yazık ki Hatay AK Parti’ye de sirayet etti. Hatay AK Parti’de Belediye başkanlığı, Belediye meclis üyeliği ve hatta parti yöneticiliği yapmış çok sayıda insan ile ilgili çeşitli yolsuzluk dedikoduları kamuoyuna yayıldı. Üzülerek ifade etmek gerekir ise bugün de AK Parti’nin İl yönetiminde hala görev yapan bazı yöneticilerle ilgili çok sayıda spekülasyon şeklinde iddialar var. Bu iddiaları Hatay AK Parti il başkanı Mehmet Yeloğlu’nun bu iddiaları duymamış olması mümkün değildir. İl başkanı Yeloğlu belki HBB başkanı Lütfü Savaş ile iş birliği yapan bazı meclis üyelerine hakim olamıyor. Hatta bazı AK Parti’li Belediye başkanlarının HBB başkanı Lütfü Savaş ile girdikleri dirsek temasını da engelleyemiyor. Bu bazı Belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin CHP’li HBB başkanı Lütfü Savaş ile girdikleri katakülleri’mi de duymuyor? Bunları araştırma gereği hissetmiyor mu?
AK Parti Hatay il başkanlık makamının (Bostan korkuluğu) olmadığına inanmak istiyoruz. Ama bugün Hatay kamuoyunda maalesef AK Parti Hatay il başkanlığı makamının böylesi negatif bir görüntü sergilediğini üzülerek ifade ediyoruz.
Hatay’da Tedaş il müdürlüğü, beş yıl AK Parti’den Antakya Belediye başkanlığı yapmış Mehmet Yeloğlu’nun bürokrasi ve siyaset deneyimini Hatay AK Parti İl başkanlığı sürecinde kullanmasını ve Hatay AK Parti’yi uçurumun kenarından alacağını tahmin ediyorduk. Ama İl başkanı Yeloğlu bugüne kadar yaptığı uygulamalarla malesef Hatay AK Parti’de aşağı doğru yuvarlanmakta olan kar topunun daha da büyümesine neden oldu. Çünkü ne devlet kurumların başındaki kişilere söz geçirebildi, nede kendi partisinden seçilmiş Belediye başkanlarına ve meclis üyelerine söz geçirebildi.Daha açık ifade etmek gerekirse sadece Bostan’ı korumakla görevli adeta kaftan bir gömlek giydi.
Bize göre Mehmet Yeloğlu’na Hatay AK Parti’yi emanet eden sayın Cumhurbaşkanı ve parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan Hatayda ki gelişmeleri ne kadar yakından takip ediyor bilemiyoruz. Hatay’a gelen AK Parti genel merkez yetkililerinin kafasını kuma gömüp (deve kuşu) misali kafalarını kuma gömüp tekrar Ankara’ya yazdırdığı raporlarla beraber gönderme becerisini gösteren AK Parti Hatay İl başkanı Mehmet Yeloğlu’nu yürekten kutluyoruz.
Hatay AK Parti’yi bu uçurumun kenarından almak isteyen Hatay milletvekilleri Hüseyin Yayman ve Sabahat Özgürsoy Çelik. Milletvekili Yayman sadece TBMM’de yasama görevini yerine getirmiyor. Aynı zamanda Amik ovasında, Pamuk tarlasında, Kavun bostanın da ve Üzüm bağında halkla iç içe olduğunu görüyoruz. Sabahat Özgürsoy Çelik ise Hatay’da yoksul ailelerin ve şehit ailelerinin kapılarını aşındırdığını görüyoruz. Bu ailelere adeta merhem olduğunu da görüyoruz. Hatay AK Partinin diğer milletvekillerini ise üzülerek sadece protokol sıralarında görüyoruz. AK Parti Hatay milletvekili Abdulkadir Özel’den Hatay için ve Hatay siyasetinin açılımına ciddi bir açılım sağlayacağına inanıyorduk. Ama geçen süreç içerisinde Hatay siyasetine olumlu hiçbir açılım ortaya koymadığını üzülerek ifade ediyoruz.
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.