Toplumları ayakta tutan ve güçlü olmalarını sağlayan, en önemli unsur BİR olabilme yeteneğidir. Bir uyumlu orkestra misali; her enstrüman ne çalacağını bilirse, ortaya muhteşem bir birliktelik ve ahenk çıkar.
Her kafadan bir ses çıkan, neşe de ve tasa da bir olamamış toplumlar helak olmaya mahkumdur.
Toplumun ilk oluşum parçalarından, aileden başlayarak her kesim iyi günde, kötü günde bir olmayı başarmalıdır.
“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez“ diyen vatan şairinin tarifi gibi, her duygu ve düşünce de “ toplu vurmalıdır yüreğimiz.
Özellikle ülkemizin başına, emperyalist güçlerin bela ettiği TERÖR BELASINA karşı; BİR olmalı, DİRİ olmamız gerekmektedir. Bir yanda analar, eşler, kardeşler ve evlatlar YAS tutarken, diğer tarafta DÜNYADAN BİHABER şaşkın, dün gibi; yarına da duyarsız toplum katmanlarının VUR ÇATLASIN-ÇAL OYNASIN tavırları kabul edilemez.
Sahi biz ne ara bu kadar DUYARSIZ ve PATAVATSIZ olduk. Biz evimizde huzur içinde oturalım diye, ölümle ortak olan, canlar ŞEHİT olurken, o sorumsuz rutin eğlenceler nasıl devam ediyor.
Sosyal medyada yapılan şımarık, arsız paylaşımlar; akşam oldu mu evimizi basan, Tv dizisi kılıfında ki dejenere ortamlara kim dur diyecek.
BEYLER UYANIN bu değerler ölürse yandığımız gündür. Akşam olunca kapımızı kitleyen bizler, Tv-Sosyal Medya lağımlarına düşüyoruz. Şu bu ülkenin kültüründen bize uyarlanmış Tv dizileri; yanlış KAN GRUBU verilmiş HASTA gibi, bizi KÜLTÜREL JEONİSTE uğratıp MİLLİ ŞUUR KAYBINA götürüyor.
Ekonomik olarak zor günlerden geçtiğimiz, tüm şer güçlerinin saldırısı altında olduğumuz bu günler de, kendimize gelmenin zamanı geldi geçiyor diyorum. Kalın sağlıcakla…
Ali Rıza TÜTÜNCÜOĞLU
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.